Sözbilir, bu sistem sayesinde depremin 16 saniye öncesinden haberdar olunabileceğini vurguladı. Projede yer alan multidisipliner ekip, üç yıllık bir süreçte yerli ve yeni bir deprem uyarı sistemi geliştirdi. Sistemin önümüzdeki aydan itibaren 6 aylık bir deneme sürecine gireceği açıklandı. İzmir’de farklı lokasyonlardaki 12 AFAD istasyonuna yerleştirilecek olan bu sistem, depremle ilgili anlık bilgi sağlayacak.
Prof. Dr. Sözbilir, sistemin daha önce İstanbul, Bursa, Kocaeli gibi şehirlerde kurulduğunu belirterek, bu tür sistemlerin birçok ilde olması gerektiğine dikkat çekti. Sistem, 70 kilometre uzaklıktaki bir fayın deprem oluşturduğu anda, olası depremi 16 saniye öncesinden algılayabiliyor. Bu bilgi sayesinde gerekli önlemlerin alınabileceğini ifade eden Sözbilir, depremin kaynağında yakalanmasının amaçlandığını belirtti.
Ayrıca, İzmir’de son 100 yılda fayların yıkıcı bir deprem üretmediğini ancak 17 fayın 6 ile 7.2 büyüklüğünde deprem üretebileceğini açıkladı. 30 Ekim 2020’de yaşanan 6.9 büyüklüğündeki depremin ardından denizdeki fayların tetkik edildiğini belirten Sözbilir, tsunami tehlikesi gibi konuların önceden bilinmesi gerektiğini vurguladı. İzmir’deki faylar üzerinde çalışmaların devam ettiğini ve Tuzla Fayı’nın 2 bin yıllık bir deprem üretme aralığına sahip olduğunu söyledi.
Sözbilir, Türkiye’de kentsel dönüşümün 1999 depreminden sonra devreye girdiğini belirterek, deprem konutlarının depremden önce yapılması gerektiğini vurguladı. İzmir’de deprem konutlarının arttırılmasıyla, şehir içindeki mevcut yapı stokundaki insanların deprem olmadan önce güvenli yerlere taşınabileceğini ve böylelikle kentsel dönüşümün daha etkin olabileceğini dile getirdi.