Doç.Dr Zeybek: Dezenformasyon, insanların ve kamuoyunun hakikat algısında ciddi tahribatlar yaratıyor 

Google News Abone Ol

Doç.Dr Zeybek: Dezenformasyon, insanların ve kamuoyunun hakikat algısında ciddi tahribatlar yaratıyor

Timbir Yüksek İstişare Kurulu Üyesi, İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Burcu Zeybek, sosyal medyada trol ordularının yaydığı dezenformatif içeriklere, astroturfing sorununa ve dezenformasyon kampanyalarına dikkat çekti. Zeybek, “ , “Deepfake videolarla bir siyasi aktöre istediğiniz şeyi söyletebiliyor ya da yapıyor gösterebiliyorsunuz. Böyle bir dezavantajı var. Gerçekte söz konusu kişi bunları söylemiyor ya da yapmıyor.” dedi.

Siyasal iletişim ve algı yönetimi üzerine çalışmaları bulunan Burcu Zeybek’in konuşmalarından öne çıkan başlıklar şöyle:

Algı yönetimi

Siyasette algı yönetimi, karar verme aşamasında olan ve karar vermemeyi tercih eden seçmen üzerinde aslında bir kontrol sağlama amacı taşıyan bir yönetim biçimi. Seçmenin farklı olay, olgu ve durumlara karşı nasıl tepki vermesi gerektiğini şekillendiren bir kavram olarak karşımıza çıkıyor.  Burada karar veren seçmenin ya eğilimini pekiştirmek ya fikrini değiştirmek ya da kararsız seçmenin kendi lehine oy vermesini sağlamak için aslında partiler liderler ve siyasi aktörler tarafından gerçekleştiriliyor.

Dezenformasyon sorunuyla bağlantısı

Algılar artık gerçeklerin önüne geçmekte. Algı yönetiminde gerçekliğin tamamıyla yanlış bilgi olarak yorumlanması değil gerçeğin bir kısmının çarpıtılmasıyla da gerçekleşebiliyor. Bu da dezenformasyon sonucuyla bizi karşı karşıya bırakıyor.

Burada algıların yönetilmesi için aslında dezenformasyon, yanlış bilginin veya çarpıtılmış bilginin yayılmasındaki amaç olarak da karşımıza çıkabiliyor algı yönetimi.

Dezenformasyon kampanyaları

 Dijital dönüşümle beraber seçim kampanyalarındaki enstrümanlarda değişiklik olduğu kadar kampanyaların içeriklerinde de belirgin değişimler yaşandı. Ne gibi değişimler? Dezenformasyon kampanyalarının seçim dönemlerinde arttığını görmekteyiz. Aynı zamanda birtakım ittifakların veya liderlerin aleyhine dezenformasyon kampanyalarının yapıldığını gördük. Geçtiğimiz 14-28 Mayıs sürecinde de bunları gördük.

Kararsızlık ve sıkışma

 İnsanlar karşılaştıkları içeriklerin gerçek mi ya da sahte mi olduğuna yönelik bir kararsızlık haline düşüyor. Bu da en çok sosyal medya mecraları üzerinde yayılmakta.  Bu anlamda kötü niyetli aktörlerin aslında dijital söylem içerisine dahil ettiği birçok çelişkili ve anlamsız mesaj var yayılıma giren. Bunun, mesajların birikimine etkisi de sistematik bir belirsizlik hali yaratıyor. Sonuç olarak bu seçim dönemleri aslında sanki bir tarafın yaptığı tamamen doğru diğer tarafın yaptığı tamamen yanlışmış gibi bir çıkmazda sıkıştırıyor insanları, takip edenleri ve sosyal medya kullanıcılarını.

Gazeteciye filtreleme görevi

 Seçim, çatışma, savaş ya da terör dönemlerinde yayılan dezenformasyon, insanların ve kamuoyunun hakikat algısında da ciddi tahribatlar yaratıyor. Birçok olumsuzluğa yol açıyor. Bu noktada gerçeği sahte haberlerden filtrelemeye çalışan gazeteciye (medya mensubuna) çok fazla iş düştüğünü düşünüyorum.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir